hesabın var mı? giriş yap

  • önceleri seviyor da gösteremiyor diye kandırırsın kendini. taktiklere başlarsın . kendini geri çekersin , olmaz. yakınlaşırsın yine olmaz. hep birşeylerin eksikliğini hissedersin. gün gelir o eksikliğin ne olduğunu kabullenmek gerekir. işte en acı kısmı budur. konduramazsın kendine. nasıl beni sevmez, neden diye uykuların kaçar gecelerce. sevgisini kazanmak için olur olmadık herşeyi yaparsın ama nafile.ve bir gun artık sevilmediğin gerçeğiyle baş başa kalırsın. yapacak çok fazla şey yoktur. kabullenebiliyorsan kabullenir hayatından çıkarsın. kabullenemiyorsan saçmalarsın, saçmalarsın, saçmalarsın... taa ki o seni hayatından çıkarana kadar.

  • çaydanlık, kettle vs içine azcık limon tuzu atıp su kaynatıca kireç mireç kalmaması. o kötü kokulu tehlikeli kimyasallara ihtiyaç kalmıyor. oh mis.

  • allah'a inanmadan düzgün insan olabilenlerin, allah'a "inanmasına (!)" rağmen şerefsiz ve ahlaksız olanlara karşı isyanıdır.

  • budizm öğretileridir kimi zaman.

    "bir zen ustası, bir gün çölde kumlar üzerinde oturmuş meditasyon yapmaktadır. bir adam ona yaklaşır ve şöyle der:
    - beni öğrencin olarak kabul et.
    usta, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der:
    - kısalt!
    adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler.
    usta der ki:
    - git, bir sene sonra tekrar gel.
    bir yıl geçer. adam ustaya yanaşır, usta, yine bir çizgi çizer ve der ki:
    - kısalt!
    adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır.
    usta yine kabul etmez ve der ki:
    - git, bir dahaki sene yine gel.
    1 yıl daha geçer. usta, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve adamdan onu kısaltmasını ister.
    bu kez, adam der ki:
    - bilmiyorum.
    ve ustadan cevabı kendisine söylemesini rica eder.
    usta, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve der ki:
    - şimdi kısaldı.
    bu hikaye, buddhist kültüründe ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir.

    düşmanlarınla veya diğer insanlarla boğuşmana hiç gerek yok, bunlar sana da zarar verir. senin olgunlaşıp ilerlemenle onlar kendiliğinden yenilgiye uğrarlar."

  • pandemi döneminde şubeleri kapalı da olsa tüm çalışanlarının maaşlarını bir senedir tam ödeyen zincir. ceo gustavo frings yaptığı basın toplantısında hiç kimsenin mağdur edilmeyeceğini, herkesin ihtiyacını karşılayacak kaynağa sahip olduklarını açıkladı.
    radyasyon kıyafeti ile basının karşısına çıkan ve sosyal mesafeye dikkat çeken frings titizliği ile tanınıyor.

  • türkiye gibi iş gücünün ucuz olduğu ülkelerde yapay zeka kimsenin mesleğini çalamaz, merak etmeyin siz böyle neredeyse bedavaya çalıştırılmaya devam ettiğiniz sürece hiç bir işveren sizin yerinize pahalı bir makineyi düşünmeyecektir. hadi yine iyisiniz!

  • 1992 yılına kadar avrupa şampiyon kulüpler kupası ismiyle yalnızca bir önceki sezonda liglerini en üst sırada bitirmiş takımların oluşturduğu turnuvada uefa o yıl organizasyonun sistemi, kuralları ve logosunda birtakım düzenlemeler planlarken organizasyon için bir de müzik besteletme kararı alır.

    ardından uefa yetkilileri bu özel organizasyonun ihtişamını yansıtacak bir beste istediklerini belirtip halen hayatta olan ingiliz besteci tony britten ile anlaşırlar. tony britten london college of music mezunu, o dönem reklamlar ve tv dizileri için müzikler üreten bir bestecidir ve organizasyon için müzik hazırlıklarına başlar.

    sonradan verdiği röportajlarda kendisinden klasik ama etkileyici bir şeyler istendiğini belirten besteci, turnuvanın müziğini tasarlarken 1727 yılında kral ikinci george'un taç giyme töreni için bestelenmiş zadok the priest eserinden ilham alır, doğrudan bu eseri düzenler. yani bugün dinlediğimiz şampiyonlar ligi müziği bestesi aslında 1727 yılında bestelenen bu esere dayanır.

    besteci tony britten'ın yaptığı düzenleme kraliyet filarmoni orkestrası tarafından icra edilirken uefa'nın resmi dilleri olan ingilizce, almanca ve fransızca dillerinde sözlerin eklendiği eser st. martin akademisi korosu tarafından seslendirilerek bugünkü halini alır.

    tony britten sonradan verdiği bir röportajda "aslında daha çok rugby ile ilgiliyimdir" şeklinde espri yapıyor. tabii acaba futbolla ilgili olsan ortaya nasıl bir şey çıkardı diye sormadan edemiyor insan. en az turnuvanın kendisi kadar ikonik olan, tüyleri diken diken eden bu özel müzik için teşekkürler tony.

  • 12 şubat 1969 doğumlu amerikalı film yönetmeni, yapımcı ve senarist

    aronofsky, harvard üniversitesi'nde film ve sosyal antropoloji ve amerikan film enstitüsü'nde yönetmenlik okudu.

    ulusal öğrenci akademisi ödülü finalisti olan son sınıf tez filmi supermarket sweep'i tamamladıktan sonra bu film ile birkaç film ödülü kazandı.

    1997'de film ve tv yapım şirketi protozoa pictures'ı kurdu. ilk uzun metrajlı filmi sürrealist psikolojik gerilim pi (film)(1998), 60.000 dolara çekildi ve 3 milyon doların üzerinde hasılat elde etti; aronofsky sundance film festivali'nde yönetmenlik ödülü ve en iyi ilk senaryo dalında ındependent spirit ödülü kazandı. görsel

    aronofsky'nin devamı niteliğindeki psikolojik drama requiem for a dream (2000), iyi eleştiriler aldı ve ellen burstyn'in performansıyla akademi ödülü'ne aday gösterildi. görsel

    ikinci dünya savaşı korku filmi below'u (2002) yazdıktan sonra, aronofsky üçüncü filmi romantik fantastik bilimkurgu draması the fountain'ın (2006) yapımına başladı. görsel

    film kötü eleştiriler aldı ve gişede düşük hasılat yaptı ancak o zamandan beri hatrı sayılır bir kült seyirci kitlesi kazandı.

    dördüncü filmi, spor draması the wrestler (2008), büyük beğeni topladı ve filmin iki yıldızı mickey rourke ve marisa tomei akademi ödülü adaylığı aldı. görsel

    aronofsky'nin bir sonraki filmi, psikolojik korku filmi black swan (2010), en iyi film ve en iyi yönetmen de dahil olmak üzere beş akademi ödülü adaylığı ve natalie portman'ın en iyi kadın oyuncu ödülü ile beraber pek çok eleştirel beğeni ve birçok övgü aldı. görsel

    altıncı uzun metrajlı filmi, eski ahit'den ilham alan destansı noah (2014), eleştirmenlerden ve izleyicilerden karışık tepkiler almasına rağmen gişede 1 numaraya yükselen ilk filmi oldu. görsel
    noah/@justin mcleod

    yedinci ve sekizinci filmleri mother! (2017) ve the whale (2022), yayınlandıktan sonra tartışmalara yol açtı ve hem eleştirmenleri hem de izleyicileri kutuplaştırdı.
    görsel
    (bkz: the whale/@justin mcleod)

    aronofsky'nin ilk iki filmi pi ve requiem for a dream düşük bütçeliydi ve hip hop montajları olarak da bilinen son derece kısa çekimlerin montajlarını kullanıyordu.

    ortalama 100 dakikalık bir filmde 600 ila 700 arası kesim bulunurken, requiem for a dream'de 2.000'den fazla kesim/cut yer alır. teknik bu filmde bölünmüş ekran, son derece sıkı yakın çekimlerle/closeup birlikte yaygın olarak kullanılır.

    snorricam adı verilen bir kamerayı bir oyuncuya bağlayan bir aparatla çekilenler de dahil olmak üzere uzun izleme çekimleri ve hızlandırılmış fotoğrafçılık da aronofsky filmlerinde öne çıkan stilistik araçlardır. görsel

    aronofsky, filmlerinde genellikle bir izolasyon hissi yaratmak için aşırı yakın planlar ve aşırı geniş planlar arasında gidip gelir.

    clint mansell'in müziği genellikle filmlerin önemli bir unsurudur.

    aronofsky, 2001 yazında ingiliz aktris rachel weisz ile ilişkiye başladı ve 2005'te nişanlandılar.

    oğulları 31 mayıs 2006'da new york'ta doğdu. görsel

    kasım 2010'da weisz ve aronofsky aylardır ayrı olduklarını ancak new york'ta oğullarını birlikte büyütmeye devam ettiklerini açıkladılar.

    2016 yılının eylül ayında, mother! filminin çekimleri sırasında tanıştığı aktris jennifer lawrence ile çıkmaya başladı. ikili kasım 2017'de ayrıldı.

    nisan 2011'de aronofsky, 68. venedik uluslararası film festivali'nin jüri başkanı olarak açıklandı.

    2014 yılında manevi inançları hakkında "kesinlikle inandığımı düşünüyorum. inandığım şeyin ne olduğunu the fountain'de anlattım" demiş.

    kasım 2014'te aronofsky, şubat 2015 için 65. berlin uluslararası film festivali'nin jüri başkanı olarak açıklandı.

    aronofsky, çevre aktivizmiyle tanınır. başta nuh ve mother! olmak üzere birçok filmi çevreyle ilgili benzetmeler olarak okunabilir.

    2014'te sierra club'dan michael brune ve leonardo dicaprio ile alberta tar sands'e gitti. görsel

    2015'te brune, keri russell ve birkaç gazi grubunun liderleriyle birlikte alaska'nın arktik ulusal yaban hayatı sığınağı'na gitti.

    2014'te amerika birleşik devletleri humane society'den humane filmmaker ödülü'nü aldı.

    2015'te, paris'te cop21'de diplomatları iklim değişikliğine karşı harekete geçmeye teşvik eden halka açık bir sanat enstalasyonu olan the standing march'ta sanatçı jr ile işbirliği yaptı.

    sierra club foundation ve the school for field studies'in yönetim kurulu üyesidir.

    kaynak; dvd ve blu-ray içeriklerindeki söyleşiler/yapım notları ve the hollywood reporter haberleri.

  • istanbulun mülteci açısından fazla olan mahallelerinden herhangi birinde eşiniz-kızınız veyahut sevgilinizle yürüyün bakalım çocuk haklı mı haksız mı

    edit: bana mesaj atmayın gidin ailenizle o mahallelerde vakit geçirin. aksi bütün açıklamalarınız gerçeklikten uzak ve samimiyetsiz